![]() |
![]() | #1 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() Her anne ve baba çocuklarına en güzel ve anlamlı isimleri vermek ister ve haklı olarak da çocuğuna koyacağı ismin anlamını öğrenmek istiyor ve koymak istedikleri isimlerin anlamını araştırıyor. Çocuklara koyduğumuz veya koyacağımız isimlerin anlamlarının, dinimize, örf ve âdetimize uygun olup olmadığını öğrenmek, uygun değilse, değiştirmek gerekir. Böylece isimlerin anlamlarını bilmek faydalı olur. Biz de en güzel ve anlamlı kız çocuk isimleri haberimizde bebeğine isim arayışında olan ebeveynlere fikir verebilecek birbirinden güzel ve anlamlı isimlere yer verdik. AÇELYA: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki AÇILAY: Ay`ın şekilleri, yansıması ADAL: Ün kazan AFET: Ortalığı birbirine katacak kadar güzel kadın AFİFE : Namuslu, namusuna çok düşkün olan AFİTAP : 1.Güneş. 2. Çok güzel, parlak yüzlü kadın AĞÇA: Temiz, saf AHENK: Uyum AHSEN: Çok güzel, olağanüstü güzel AHU: Ceylan, karaca 2.Çok güzel,ince,zarif kadın. AHUCAN: Çok güzel dost. AHUEDA:Nazlı güzel. AHUELA:Çok güzel gözlü. AHUGÜL: Çok güzel. AHUGÜZAR:Becerikli güzel. AHUNAZ: Nazlı güzel, AHUNİSA:Çok güzel kadın. AHUNUR:Göz kamaştıran güzelliğe sahip olan. AHUSE: Coşkulu güzellik AHUŞEN:Güzel ve neşeli. AJDA:Filiz,sürgün. Çok genç. AJLAN: Hızlı, çabuk, telaşlı AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi AKEL: Eli uğurlu anlamında AKGÜN: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün AKSEV: Aydınlığı sev,ışık saç AKSU: Anadolu`da değişik boylarda bir çok akarsuyun adı AKŞIN: Beyaz tenli kadın AKTAN: Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan ALA: Ela karışık renkli, alaca; Benekli; Tam olgunlaşmamış, yarı olmuş ALAGÜL: Çok renkli gül. ALÇİÇEK: Kırmızı çiçek. ALÇİN: Kızıl renkli küçük bir kuş ALEDA: Nazlı, kaprisli ALEV: Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime ALEYNA: Bizim üzerimize olsun ALGIN: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun ALGÜL: Kırmızı gül. Gül kırmızısı ALIM: Gözü gönlü çeken nitelik, çekicilik, gönül çelen güzellik, albeni ALKIM: Gökkuşağı ALKIZ: Kırmızı yanaklı,sağlıklı kız. ALTIN: Yüksek değerli bir maden ALYA: Yüksek yer, yükseklik, gök AMİNE: Yüreğinde korku olmayan. ANDAÇ: Anılar, hatıralar ANIL: Başkaları tarafından sözün edilsin ANKA: Kaf Dağı`nda bulunduğu söylenen masal kuşu ARIN: Arı, katışıksız, temiz, kirden uzak ARKIN: Yavaş, ağır, sakin ARMAĞAN: Hediye, ödül ARNİSA: Çok namuslu kadın ARSEN: Kurtuluş, özgürlük ARSU: Su kadar berrak ARSUN: Yüreğindeki temizliği yansıtan ARZU: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek ARZUCAN: Candan isteyen. ARZUGÜL: İstenilen,beğenilen gül. ARZUM: İsteğim,dileğim,hevesim. ARZUNAZ: Naz yapan, ASALBİKE: Gerçek hanım, gerçek güzel ASEL: Bal, Cennetteki dört sudan biri ASENA: Dişi kurt, güzel kız ASLI:Temelli,köklü. Bir şeyin benzeri. ASLICAN:Özü can gibi sevgili ASLIHAN:Han soyundan gelen. ASLIM: Özü geçmişe ait ASLINAZ:Nazlı olması geçmişinden gelen. ASLINUR:Nur saçan bir geçmişi olan. ASLISU:Geçmişi su gibi berrak ve temiz olan. ASU: Azgın, huysuz,isyan eden. Afacan. ASUDE: Rahat, huzur içinde olan ASUELA: Ela gözlü yaramaz ASUMAN: Gökyüzü ASYA: Dünyanın en büyük kıtası AŞINA:Bildik,tanıdık. AŞKIM:Sevdiğim,sevgilim. AŞKIN: Aşmış, ileri AYBEN: Ben ayım anlamında AYBENİZ:Ay gibi parlak tenli,ay benizli. AYBİKE: Ay gibi güzel kız AYBİRGEN: Ay veren AYCAN:Ay gibi sevilen,aydınlık can. AYÇA: Yay biçimindeki ay,Hilal. AYÇAĞ:Ay gibi parlak çağ. AYÇAN:Ay gibi aydınlık kişi. AYÇİÇEK: Gün çiçek AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki AYDAN: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel AYDENİZ: Hem ay, hem de deniz AYDONAT: Işık donat, parlaklık donat anlamında AYEVİ: Ay çevresinde oluşan ışık çemberi AYGEN: Gönül arkadaşı AYGÖNÜL:Güzel gönüllü. AYGÜN: Hem ay, hem gün AYKAL: Ay gibi parlak ve ışıklı kal AYKIZ: Ay+Kız AYKUT: Kutlu ay, uğurlu ay AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi AYLAN:Ay gibi güzel değerlere sahip olan. AYLİN: AYLA ile aynı anlamdadır AYNUR:Ay ışığı AYPERİ:Ay ve peri gibi çok güzel. AYSAR: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimse AYSEL:Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan AYSEMA:Ay gibi parıldayan yüz. AYSEREN:Güzelliğini gözler önüne seren. AYSIN: Sen aysın, ay kadar güzelsin AYSU: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak. AYSUN:Ay gibi ışıltılı ve güzel. AYŞE: Rahat ve huzur içinde yaşayan AYŞEGÜL:Güller içinde mutlu yaşayan. AYŞEN: Neşeli,gülen,aydınlık. AYŞENUR: Ayşe+Nur AYŞIL: Ay ışığı AYŞİM,AYŞİN: Darlak ışık saçan. AYTEN:Güzel bir tene sahip olan. AYTU:Aya benzeyen tuğlu. AZİZE:Saygın,sevgili,kutsal. AZRA: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız Adalet : Doğruluk, zulmetmeme, haksızları terbiye. Adniye : Salih, Cennetlik. Afitab : Güneş ışığı. Ahu : Ceylan, maral. Aişe : Bolluk içinde rahat yaşayan. Amine : Korkusuz. Arzu : İstek, hasret. İstenilen beğenilen kadın. Asiye : Direk, acılı kadın. Aslı : Temelli, köklü. Aslıhan : Han soyundan olan. Asuman : Gök, gökkubbe, sema. Atiye : Bağış, verme, iyilik. Atıfet : Bir sebebi bulunmadan duyulan sevgi. Ayfer : Ay ışığı. Ayla : Kadın, eş hanım. Aylin : Ayın çevresinde görülen ışıklı daire, hale. Aynur : Ay gibi parlak. Ayperi : Peri gibi güzel. Ayten : Ay gibi parlak renkli. Ayşegül : Güleç, gül gibi renkli, canlı ve rahat ömür süren. Ayşen : Neşeli, parlak, sevimli. Azimet : Gidiş. Takva yolunu seçen. Azra : Bakire.
__________________ 👑 |
| ![]() |
![]() | #2 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() BADE: Aşk, kutsal sevgi BAHA: Değerli, kıymeti çok BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik,gençlik çağı. BAHARGÜL:Bahar gülü. BALA: Yavru çocuk BALCA: Bal gibi, bala benzer BALIN: Yar, sevgili BALKIN: Pırıldayan, parlak BALKIZ: Bal kadar tatlı kız BANU: Prenses; Hanımefendi. Yeni evli gelin. BANUHAN:Hatun hükümdar. BAŞAK: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı BEDİZ: Resim, tasvir, süs, bezek BEGÜM: Hanım; Kadın hükümdar. BEHİN: İyinin iyisi BEHİYE:Güzel. BELDE: Memleket, şehir, kasaba BELEMİR: Peygamber çiçeği olarak biliniyor. Açtığı kokusunun dağılmasıyla anlaşılan gizli çiçek anlamında BELEN: Bel, geçit; İki dağ arasından geçen yol BELFÜ: Kar tanesi BELGİ: İşaret BELGİN: Kesin ve eksiksiz belirlenen BELGÜN:Aydınlık gün. BELİN:Korku ile şaşkın şakın bakmak. BELİZ: İşaret, iz; alamet BELKIS:Efsaneye göre Hazreti Süleyman aleyhisselam zamanındaki Saba melikesinin adı. BELMA:Uysal,sakin. BELUR:Billur,billurdan olan. BENAN: Parmak uçları BENAY: Ben ayım, ay gibiyim BENEK: Namuslu kadın BENGİ,BENGÜ: Ölümsüz, sonsuz BENGİSU: Ölümsüzlük suyu BENGÜL:Gül gibi. BENİZ: Yüz BENNUR:Işık saçan. BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç BERİA: Olgunluk ve güzelliğiyle üstün olan sevgili BERİL: Zümrüt BERİN,BERRİN: En yüksek, en ulu anlamında BERKE: Zerdali, kayısı. Kamçı, değnek BERNA: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı BERRAK: Duru BERRAN: Keskin, kesici BESİME:Sevimli,güler yüzlü. BESİSU: Bitkilerin damarlarında dolaşan besleyici su BESTE: Bir müzik parçasını oluşturan ezgilerin tümü BESTEGÜL:Gül kadar güzel ve duygulu. BESTENİGAR: Türk müziğinde bileşik bir makam BETÜL,BETİL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hazreti Meryem ve Hazreti Fatma`nın diğer isimleri BEYZA: Çok beyaz, lekesiz BİGE:Evlenmemiş,çocuk doğurmamış olan. Sultan. BİHTER: Daha iyi, en iyi BİKE: Evlenmemiş, çocuğu olmamış kadın BİLCAN:Bilgili dost. BİLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi BİLHAN: Çok bilgili BİLLUR: Pek duru, pürüzsüz BİLNAZ:Çok naz eden. BİLNUR:Bilge kişi. BİNAY:Öylesine güzel ki bin ay eder. BİNGÜL: Gülü bol; Gül bahçesi BİNNAZ: Çok nazlı,cilveli,kaprisli. BİNNUR:Çok ışıklı, ışığı gür BİRAY: Ay gibi tek, eşsiz BİRBET: Yüzü benzersiz BİRGEN: Yalnız, yalnızlığa alışkın BİRİCİK: Bir tane, tek, emsalsiz BİRGÜL: Tek ve güzel bir gül. BİRSEN: Yalnız sen BİRSU:"Bir içim su" denilebilecek kadar güzel olan. BUKET: Çiçek demeti BURCU: Güzel koku, ıtır BURÇAK: Bir bitki BURÇİN: Dişi geyik BUSE: Öpücük BÜGE:Bent,su benti. BÜŞRA: Müjde, sevinçli haber Banu : Ev kadını. Begüm : Saygı değer kadın, hanım. Behiye : Güzel, alımlı kadın. Benan : Parmakla gösterilecek kadar güzel. Bengi : Sonsuz, tiryaki. Berat : Yapılan hayırlı bir iş yüzünden affetmek üzere verilen karşılık. Beren : Kuzu. Berin : Manen çok yüksek, yüce yaradılışlı. Berire :İhsan sahibi, sadık. Berna : Genç, cesur, civan. Besamet : Güler yüzlü. Betigül : Gül gibi kokan mektup. Betül : Erkeklerden çekinen, ibadete düşkün, namuslu ve çok temiz kadın. Hazret-i Fâtıma ve Hazret-i Meryem`in ünvanı. Beyhatun : Hakanın hanımı. Beylem : Çiçek demedi, buket, sunuş. Beyza : Çok beyaz, çok temiz, parlak. Bilge : Bilgisiyle davranışları birbirine uyan. Bilgehatun : Derin bilgi sahibi kadın. Binnaz : Çok nazlı. Birgül : Tek ve benzersiz gül. Buket : Demet, çiçek demedi. Burc : Taze dal, filiz. Burçin : Dişi geyik. Burcu : Güzel kokan. Büşrâ : Müjde, sevinç, hayırlı haber. Acele, çabuk.
__________________ 👑 |
| ![]() |
![]() | #3 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() CAHİDE:Çalışıp çabalayan. CANAN: Gönülden sevilmiş, yar. CANAY:Ay gibi temiz. CANDAN: İçten, gönülden CANDAŞ: Candan, değerli dost CANEDA: İçten, sevimli kişi CANEL:İçten,candan uzatılan dostluk eli. CANFEZA: Müzikte bileşik bir makam CANKIZ: Sevilen, sevimli, şirin kız CANKUT: Sevimli, cana yakın CANSEL:Hayat veren su. CANSIN:İçten,gönüldensin. CANSU: Can suyu. Hayat veren su. CAVİDAN:Sürekli,kalıcı olan,sonsuz. CELİLE:Büyük,ulu. CEMİLE:Hatır hoşluğu için yapılan hareket. CEMRE: Ateş parçası, kor; Şubat ayında bir hafta arayla hava, su ve toprakta oluştuğu sanılan sıcaklık yükselişi CENNET:Çok güzel yer. İyilik yapanların,günahsızların öldükten sonra mutluluğa kavuşacaklarına inanılan yer. CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan CEVHER:Bir şeyin özü. Güç,enerji. CEVZA: İkizler burcunun eski adı CEYDA: İnce-uzun boyunlu ve güzel CEYLAN: Süzgün ve tatlı bakışlı. Yapısı ince ve uyumlu olan. Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif,ince bacaklı memeli. CİHANBANU: Dünya hükümdarı. CİHANNUR:Alemi aydınlatan nurlu ışık. Cânân : Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah. Cangül : İç açıcı. Cavidan : Sonsuz, ölümsüz, ebedi. Ceyda : Yararlı, herkese iyilik yapan. Ceylan : İnce biçimli, güzel gözlü bir geyik cinsi. Cihanfer : Cihanı aydınlatan çok güzel kadın.
__________________ 👑 |
| ![]() |
![]() | #4 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ÇAĞ: Belirli bir özellik göz önünde bulundurularak ele alınan zaman dilimi ÇAĞDA: Yeni bir çağa adım atılmış ÇAĞIN: Şimşek, yıldırım ÇAĞLA Badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali ÇAĞRI: Davet. Doğan kuşu. Mavi hareli göz. ÇAKIL: Su yataklarında sürtünmeyle yuvarlaklaşmış küçük taşlar ÇEVREN: Gökyüzünün yerle bitişik gibi görünen kenarları, ufuk ÇIĞLIK: İnce ve keskin bağırış. ÇİÇEK: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü ÇİĞDEM: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi ÇİLAY:Ayın üzerinde beliren açık renkli lekeler. ÇİLEN:Hafif yağan yağmur,çisenti. ÇİSE(M): Hafif yağan yağmur(um) ÇİSİL: İnce ince yağan yağmur ÇOLPAN: Çoban yıldızı
__________________ 👑 |
| ![]() |
![]() | #5 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() DAMLA:Çok küçük miktarda su. Çok az. DALGA: Hareketli su kütlesi; Denizin rüzgarlı havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki DEMET: Çiçek bağlamı, deste DEMİ:Kadife,şeftali gibi şeylerin üzerinde bulunan ince tüy DENİZ: Yeryüzünün çoğunu örten engin su DEREN: Toplayan, düzenleyen, pekiştiren DERİN: Sığ olmayan DERYA: Büyük deniz anlamında DERYANUR:Bilgisiyle ışık saçan. DESEN: Çiçek, çizgi gibi süs şekilleri DESTE:Bağlam,demet. DESTEGÜL: Mevlevi dervişlerinin giydiği ince kumaştan yelek. Bağlanmış gül demeti. DEVİN: Hareket, kımıldanış DEVİNSU:Suyun ritmik hareketleri. Akarsu. DEVRİN:Bir kişi veya olayın gündemde olduğu tarih dönemi. DİCLE: Bir nehir adı. Ulu ırmak. DİDAR:Güzel yüz. Görme. DİDE: Göz, göz bebeği DİDEM: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim DİLA:Gönlümü çalan. DİLAN:Gönüllerce olan,yürekler dolusu. DİLARA: Gönül alan, gönül okşayan. DİLAY: Gönle ışık saçan, ay kadar güzel DİLBER:Gönlü yakan güzel. Alımlı güzel kadın. DİLDAR: Gönlü baskı altında tutan sevgili DİLDE: Ünü her tarafa yayılmış, herkesin konuştuğu, herkesin dilinde olan kimse DİLEK: İstek, rica,arzu. DİLEM: Gönül ilacı DİLER: Dilemek eyleminden DİLHAN: İçten ve yürekten konuşan DİLNİŞİN: Gönülde yer tutan,hoş,güzel DİLRÜBA: Gönlü şen,dertsiz DİLSEREN:Hatiplik yeteneğini gözler önüne seren. DİLSU: Dil+Su DİLŞAH: Gönül şahı,sevgili,sultan. DİNİZ:Sakin,dingin. DOĞA: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Tabiat DOĞANGÜN: Doğmakta olan gün DOĞAY: Ayın yeni doğuş hali DOĞU: Güneşin doğduğu ana yön DOLUNAY:Ayın tam yuvarlak olduğu an DORA: Doruk, zirve DURUGÜL:Gül gibi temiz olan. DUYGU: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim DUYGUN: Duygulu,hassas,hisli kişi. DUYGUNİSA: Duygulu,hassas kadın. Derya : Deniz, çok bol, pek çok. Destegül : Gül demeti, çiçek buketi. Dicle : Büyük ırmak. Irak`ta denize dökülen bir nehir. Didar : Yüz, çehre, suret, görüş, göz, görme gücü. Dilara : Gönül alıcı, sevgili. Dilber : Güzel, sevgili, gönül çekici. Dilbeste : Gönül bağlamış, âşık. Dildade : Gönül vermiş, düşkün, tutkun. Dildar : Gönlü hüküm altında tutan sevgili. Dilrüba : Gönül kapan, herkesi kendine bağlayan. Dilsafa : Gönlü ferah kedersiz. Dilşad : Gönlü sevinçli, yüreği şen. Dilşikâr : Gönül avlayan, kendine bağlayan. Dürdane : İnci tanesi, inci serpen.
__________________ 👑 |
| ![]() |
![]() | #6 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() EBRU:1.Keman kaş. 2.Bulut rengi. 3.Bir sanat dalı ECE: Kraliçe. Güzel kız,kadın. ECEGÜN: Çok güzel bir günde doğan ECEM: Kraliçem, sevgili kraliçe anlamında ECENAZ:Nazlı güzel. ECESU:Su gibi berrak ve güzel. ECMEL: Çok güzel EDA: Naz, cilve. Davranış,tavır. Verme,ödeme. (Namaz için)kılma,yerine getirme. Üslup. EFİL:Rüzgar,dalgalanma. EGE: Türkiye`nin batısında yer alan deniz ELANAZ:Ela gözlü,nazlı güzel. ELANUR:Ela gözleriyle nur saçan. ELÇİN: Deste, tutam ELİF: Kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız. ELİFE:Tutku,istek,alışılan şey. ELİZ:El izi. ELVAN: Renkler,çeşitler. EMEL:Arzu,özlem. EMET: Bereket, bolluk EMİNE: İnanılır,güvenilir. ENER: Dağ eteği EREM: Cennet ERENDİZ: Jüpiter gezegeninin adı ERÇİL: Doğru,inanılır,güvenilir kişi. ERDA: Beyaz karınca. ESEN: Sağlıklı, salim ESENGÜL: Rüzgar gibi esen,Gül gibi güzel kokan. ESER: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça ESİM: Rüzgar gibi olan. ESİN: Sabah rüzgarı ESMA: İsimler,adlar. Çok yüksek olan. ESMACAN: Adı can olan. ESMAGÜL: Adı gül. ESMANUR: Adı nur. ESNA: Yüksek, yüce. Bir işin yapıldığı an. ESRA: En çabuk, çok çabuk EŞAY: Ayin güzelliğiyle eşdeğer güzelliğe sahip olan. EŞLEM: Selametli, güvenilir EVA: Havva. Yaratılan ilk kadın. EVİN: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü EYLÜL: Sonbaharda bir ay adı EZGİ: Melodi, şarkı, türkü EZGİN: Sesi düzenli gelen. Paraca durumu bozuk olan. Çok sıkıntı çekmiş. Ebru : Kaş. Eda : Tavırları hoş, nazlı. Efser : Taç. Ela: Sarıya çalar kestane rengi. Elif : Arap alfabesinin ilk harfi, dost, tanıdık. Emel : Güçlü arzu, umulan şey. Erva : Çok güzel, son derece cesur ve yiğit adam. Esma : İsmi olan. Esra : Gece yolculuğuna çıkan.
__________________ 👑 |
| ![]() |
![]() | #7 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() FATMA: Çocuğunu sütten kesen kadın. FATMAGÜL: Gül gibi güzel yeni anne olmuş kadın . FAZİLET: Erdemli, iyi ahlaklı FERAH: Aydınlık, iç açıcı FERAHGÜL: Güzelliğiyle neşe saçan. FERAHNUR: İnsanın gönlünü ışık saçarak aydınlatan FERAY: Ay ışığı, ayın parlaklığı,ışıltı saçması. FERCAN: İnsanın ruhuna aydınlık veren bir içtenliğe sahip olan FERDA: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet FERDACAN: İçtenliğini hiç kaybetmeyecek olan. FERHAN: Sevinçli, gönlü hoş FERİ: Köke değil dallara ait olan. İkinci derecede olan. FERİDE: Eşi benzeri olmayan,tek. Çok değerli inci. FERİS: Şık,zarif. FERİSU: Temizliği ve berraklığıyla ışık saçan. FERNUR: Aydınlık,ışık. FERSUDE: Eskimiş,yıpranmış,örselenmiş. FEYZA: Bolluk, çokluk, bereket. Taşkın. FEZA: Boşluk, sinirsizlik; Uzay FİDAN: Yeni yetişen ağaç FİGEN: Yaralayan, kıran FİLİZ: Tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güzel vücutlu. FİRDEVS: Cennetler. Cennet bahçeleri. FİRUZE: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek FUNDA: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik FÜRUZAN: Parlayan, parlak Fatıma : Kendisi ve nesli Cehennem ateşinden kesilmiş. Fazilet : Erdem, iyi huyların ve üstün vasıfların hepsi. Ferdiye : Tek ve eşsiz. Ferah : Bol, geniş, neşeli, açık. Feray : Parlak, aydınlık ay. Ferhunde : Uğurlu kutlu. Feriha : Sevinçli, ferah. Ferihan : Razı, hoşnut, sevinçli. Ferişte : Melek. Ferzane : Hakim, filozof, bilgin, âlim. Figen : Çiçek demeti, gölge eden. Fitnat : Zihin açık, çabuk kavrayışlı. Firdevs : Sekiz Cennetten biri, altın ve gümüştendir. Firkat : Ayrı olan, sevgiden uzak kalan. Fulya : Güzel kokulu bir nergis. Füruzan : Çok parlak, aydınlık, parlayan, nurlu. Füsun : Büyü, sihir, efsun. Füsünkâr : Büyüleyici güzel.
__________________ 👑 |
| ![]() |
![]() | #8 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() GAMZE: Göz kırpma, gözle işaret; Nazlı bakma; Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur GAYE: Amaç, erek GAZAL: Ak geyik, ahu; Geyik yavrusu; Güzel söz (mecazi) GAZEL: Konusu daha çok sevgi ve içki olan, manzume; Tek kişinin özel ahenkte okuduğu müzik parçası; Sonbahar vaktinde düşen yapraklar GELİNCİK: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek GENCAY: Yeni doğmuş ay; Hilal biçimindeki ay GERÇEK: Yakıştırma veya yalanı olmayan GİZEM: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey GONCA: Tam açılmamış çiçek GONCAGÜL: Gül goncası. GÖK: Yerin göz ile görülebilen ufuklarından başlayarak yukarıda kubbenin içi gibi gözüken sonsuz boşluk; Mavi renk GÖKAY: Hem gök, hem ay; Güzel ay GÖKBEN: Ben gökyüzü anlamında GÖKÇE: Gök mavisi, mavi gözlü güzel GÖKÇENAZ: Nazlı mavi. GÖKSU: Türkiye`nin çeşitli yerlerinde bulunan akarsuların adı GÖKYEL: Kuzeydoğudan esen rüzgar, poyraz GÖNEN: Rutubet, yaşlık; Ekilecek toprağın tavlandırılması GÖNÜL: İstek, arzu, sevgi. GÖNÜLGÜL: Gül gibi zarif bir gönlü olan. GÖRKE: Heybetli GÖRKEM: Göz alıcı ve gösterişli olma durumu,ihtişam. GÖZDE: Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok güzel. GÖZDEM: Beğendiğim,sevdiğim,saydığım,bitanem. GÖZDENAZ: Nazlı güzel. GÖZDENUR: İnsanlara vermiş olduğu iç huzurla herkesin beğenisini kazanan. GÖZEN: İlgi çekici, samimi; Sulak yer; Pınar GÜHER: Cevher GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül GÜLAL: Gülün kırmızısı gibi güzel. GÜLAY: Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan. GÜLBAHAR: Ebru yapmakta kullanılan koyu kırmızı toprak rengi GÜLBEN: Gül yüzlü,gül gibi beni olan. GÜLBİN: Gül fidanı, gül yetişen yer. GÜLCAN: Gül gibi güzel kişi. GÜLCE: Gül gibi. GÜLÇİÇEK: Her yönüyle güzel olan. GÜLÇİN: Gül toplayan, gül seven. GÜLDEN: Güle ilişkin, gülden yapılmış. Gül soluklu. GÜLEDA: Gül gibi güzel ve nazlı. GÜLEN: Güleç yüzlü, mutlu anlamında GÜLENAY: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel GÜLFEM: Ağzı gül gibi olan GÜLFER: Zarifliği ve güzelliğiyle göz kamaştıran. GÜLGEN: Güler yüzlü GÜLGÜN: Gül renkli; Gülen, gülümseyen GÜLHAN: Gül kadar çok sevilen, han, hakan GÜLİN: Güzel,zarif. GÜLİNAZ: Nazlı,güzel. GÜLİSTAN: Gül bahçesi GÜLİZ: Gül yetiştiren GÜLİZAR: Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam GÜLNİHAL: Gül fidanı. GÜLNİSA: Gül gibi kadınlar anlamında GÜLNUR: Işık saçan güzellik. GÜLPERİ: Gizemli gül, saklı gül. GÜLRİZ: Gül saçan GÜLRU: Gül yüzlü, gül yanaklı GÜLSANEM: Çok güzel kadın. GÜLSELİ(N): Coşkulu bir güzelliğe sahip olan. GÜLSU: Gül ve su gibi güzel GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında GÜLŞAH: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan GÜLŞEN: Gül bahçesi GÜLTEN: Gül tenli, vücudu gül gibi GÜN: 24 saatlik zaman dilimi; Güneşin yeryüzüne gönderdiği ışık; Güneş, yaşam GÜNAL: Işık al, ışıklı ol GÜNAN: Doğumuyla sevinç getiren; Anılan gün GÜNAY: Hem gün, hem ay GÜNÇİÇEK: Ay çiçek GÜNDEN: Güne ilişkin, güneşe ilişkin; Güneşten bir parça GÜNDÜZ: Günün aydınlık bölümü GÜNEŞ: Çevresindeki gezegenlere ısı ve ışık veren büyük gök cismi GÜNEY: Her zaman güneş gören, güneşli yer; Bir yön GÜNHAN: Oğuzhan`ın altı oğlundan biri GÜNNAZ: Nazlı kişi. GÜNNUR: Güneş gibi ışık saçan. GÜNSU: Gün gibi aydınlık, su gibi berrak GÜRAY: Bol ışıklı ay, güçlü ay GÜRDAL: Güçlü dal, sık dal GÜVEN: Güvenmekten, yürekli ol anlamında GÜZ: Sonbahar GÜZEL: Hoşa giden,hayranlık uyandıran GÜZİN: Seçilmiş, seçkin. Beğenilen. GÜZÜN: Güz mevsiminde olan Gazal : Geyik, ceylan, ahu. Gönül : Kalb. Gözde : Göze girmiş, bir büyüğün sevip beğendiği.
__________________ 👑 |
| ![]() |
![]() | #9 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() HABİBE: Sevgili,seven dost. HALE: Ayın çevresindeki ışık halkası. HALENUR: Kutsal ışık HANDAN: Güleç, sevinçli,şen şakrak. HANDE: Gülüş,gülme. Açılma. Eğlenme. HANİFE: Allah`ın birliğine inanan; Hazreti Muhammed aleyhisselam zamanından önce tek yaradana inanan HARİKA: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran HASİBE: Değerli,soyca temiz,soylu. HASLET: Doğuştan gelen güzel huy HAVVA: Yaratılan ilk kadın. HAYAL: Varmış, olmuş gibi zihinde canlandırılan imge, görüntü HAYAT: Ömür, yaşam HAZAL: Kuruyup dökülen ağaç yapraklarının güzelliği HAZAN: Sonbahar HAZAR: Barış HEVES: Bir şeye duyulan istek HELİN: Yuva HİCRAN: Ayrılık,bir yerden ayrılmak. Ayrılığın sebep olduğu dayanılmaz acı. HİLÂL: Ayın yay biçimindeki görünüşü,yeni ay,ayça. HİLDE: Kurtulmak, yükselmek, ilerlemek HOŞSEDA: Hoşa giden ses HÜLYA: İnsanın kurduğu tatlı düş; HÜMA: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik HÜNER: İnce ve şaşırtıcı ustalık HÜRREM: Sevinçli, güler yüzlü HÜSNA: Pek çok güzel Hacer : Taş, kaya parçası. Hatice : Erken doğan kız çocuğu. Hale : Ayın çevresinde görülen ışık halkası. Halenur : Işıklı, aydınlık daire, hale. Hamiyet : Milli onur ve haysiyet. Handan : Gülen, şen. Hande : Gülen, alay eden. Harika : Tabiat dışı meydana gelen fevkalade olay. Hasna : Çok güzel kadın. Haver : Gün doğusu, ortak. Havle : Güçlü, kuvvetli, takatlı, kudretli. Havva : Bir şeyin kıvamı, olgun. Hazret-i Ademin hanımı. Hayrunnisa : Kadınların hayırlısı, iyisi. Hediye : İkram olarak verilen şey. Hicran : Ayrılık, ayrılığın verdiği unutulmaz acı. Hicret : Bir ülkeden başka birine göç etmiş olan. Hilâl : Yeni ay. Hoşeda : Davranışı hoş, hareketi güzel. Hoşendam : Boyu posu güzel, görünümü düzgün. Hoşkadem : Güzel ayaklı, uğurlu. Hoşneva : Güzel sesli. Hoşnigar :Tatlı, güzel bakışlı. Huban : Güzeller. Güzel olan. Huri : Cennet kızı gibi güzel. Huriye : Çok güzel. Hülya : Kuruntu, hayal. Hümeyra : Küçük kırmızı. Hazret-i Âişe’nin ünvanı Hürrem : Taze, şen şakrak, sevinçli. Güler yüzlü. Hürriyet : İradesine göre karar veren. Kendine ve başkasına zarar vermeyecek şekilde serbest. Hüsnâ : En güzel, pek güzel. Hüsnügül : Gül gibi güzel. Hüveyda : Apaçık, belli, besbelli.
__________________ 👑 |
| ![]() |
![]() | #10 |
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() | ![]() ILGAZ: Atın dört nala koşması. Hücum,akın. ILGIM: Serap ILGIN: Beyaz ya da pembe, çiçekli, çok hafif yapraklı bir ağaççık (genellikle küçük akarsu kıyılarında bulunur) ILGIT: Esinti ve akış için kullanılan yavaş yavaş anlamında ILIM: Uzlaşmacı yumuşaklık IRMAK: Akarsuların en büyüğü IŞIK: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji. Aydınlık,nur. IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık IŞILAY: Işıltılı ay, parlayan ay IŞILTI: Parıltı,titrek ışık. IŞIN: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi IŞINBIKE: Aydınlık saçan kadın. ITIR: Güzel koku; El ve yüze sürülen çiçek özü, esans
__________________ 👑 |
| ![]() |
![]() |
Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir) | |
Seçenekler | |
Stil | |
| |